Geçenlerde elime bir kitap geçti. Adı Montessori Yöntemiyle Çocuk Yetiştirme gibi bir şeydi. Size de göstereyim diye aradım ama nesli tükenmiş kitabın. Bir arkadaşım sahaflarda bulmuş zaten. Çok faydalandığını söyledi. Ben de atladım. Adı üzerinde, kitapta Montessori yöntemiyle çocuk nasıl yetiştirilir onu anlatıyor. Montessori Eğitimi bir çok yerde karşıma çıkmıştı. Ama oturup adamakıllı okuma şansım hiç olmamıştı. Gerçi yine adamakıllı okuduğumu söyleyemem. Bebeler ulaşmasın diye kitabı yükseğe koymuştum. Nasıl becerdilerse almış, arka kapağı çizik çizik etmişler. Kitabın başına başka bir iş gelmesin diye bir gün bebeler şekerleme yaparken fırsat bu fırsat deyip geçtim başına. Uyanacaklar diye korkuyla tepesinden gözünden hızlı hızlı okudum çıktım. Kitap çok süper değildi, anlatımı çok hantaldı, hatta bir ara kendimi doktora tezi okuyormuş gibi hissettim. O kadar zor bela ilerliyordu ki bir çok yerine sadece göz gezdirdim, kimi yerleri de atladım. Anlatış tarzını hiç beğenmedim ama anlattığı yönteme bayıldım. Bir çoğunuz eminim biliyorsunuzdur ama yine de kısaca değineyim. Montessori Yöntemini, Madam Montessori uzun süre bebeleri doğal ortamlarında inceleyip ederek geliştirmiş. Şimdi size eğitim yöntemini anlatmayacağım, bilmeyenler bir fikir edinmek için şuraya bakabilir. Ben bu yöntemden payımıza neler çıkardığımı anlatacağım.
Efendim, ben serbest olmaya çalışan bir anneyim. Bebeleri sıkı disiplin kuralları içinde boğmamaya uğraşıyorum. Kendilerine zarar vermedikleri sürece elimden geldiğince her şeye izin vermeye çalışıyorum. Atıyorlar, satıyorlar, hopluyorlar, zıplıyorlar, döküyorlar, saçıyorlar… Anam bu yaklaşımımı pasaklılık olarak yorumluyor ama ben öyle düşünmüyorum. Bebelerin kendine güvenlerinin, zekalarının böyle böyle gelişeceğini okudum. Nankör ev işleri yüzünden de bebelerimi kısıtlamaya, beyinlerini sınırlandırmaya, kendimi de germeye hiç niyetim yok. O yüzden evim her daim saldım çayıra, Mevlam kayıra modunda.
Montessori yöntemi de benim bu yaklaşımımı destekliyor. Hatta benden de ileri giderek evde her şeyi çocuk merkezli kurun, diyor. İki yaşından itibaren bu yöntemin uygulanabileceğini, çocukların bir an önce kendi işlerini kendileri yapmaya başlatılması gerektiğini, biz büyüklerin görevinin onların işlerini yapmak değil onlara yardımcı olmak olduğunu söylüyor. İşte bu son cümleciğe bayıldım! Hazır bebelerim de iki yaşına gelmişken onları Madam’ın kollarına bırakırsam işlerini yapmaktan kurtulacaktım. Onlar kendi işlerini kendileri yaparken ben de Madam Secce modunda kahve içip salınacaktım. “Ya Allah bismillah” deyip Madam’ın tarifiyle evimi çocukevi kıvamına getirmeye giriştim.
İlk maddemiz çocukların yiyeceklere kendi kendilerine ulaşabilmeleriydi. Buna göre bebeler acıkınca buzdolabını kendileri açabilecek, yemek istediklerini kendileri yiyebilecekti. Öyle “Aman kızım bak lokma arkandan ağlar,” “Koş oğlum bak sen yemezsen kuçu yer,” “Hadi bir tane de annecik için ham yap,” diyerek bebelerin peşinde koşmak yok. Süper fikir! Bizim ev zaten daima açık büfe. Yerlerde kuru üzümler, coco popslar, cevizler, salatalıklar… gırla gidiyor. İsteyen istediğini yiyor. Hatta bir gece kız yanımda yatıyor, sağına dönüyor şakır şukur bir ses çıkarıyor, soluna dönüyor uyumaya çalışıyor, derken yine sağına dönüyor yine bir şakırtı şukurtu. “Lan bu ne yapıyor?” dedim, baktım ki bir ayva bulmuş yatakta, sağa dönüp onu kemiriyormuş, sola dönüp çiğniyormuş. Bilmem evin halini özetlemeye yetti mi? Ben yine de olur ya uzanamazlar diye yukarılardaki yiyecekleri uzanabilecekleri yerlere koydum. İşte sonucu:
Gördüğünüz gibi Madam görse benimle gurur duyardı. Tabi ben bu sahneyi görünce Madam Secceliği bir tarafa bırakıp Secce Bacı kimliğimle iyi bir çemkirdim bebelere. Ekmekleri de toplayacağım diye canım çıktı.
Geçelim ikinci maddeye: Buna göre bebelerin giyecekleri yine bebelerin uzanabilecekleri bir yerde olacak. Böylece bebeler seçip istediklerini giyecekler. Giymediklerini kaldıracaklar. Böylece hem seçme özgürlükleri olacak hem de giyinip soyunurken vakit geçireceklerdi. Ben de üstlerini giydirmek için onlarla güreşmek zorunda kalmayacaktım. Fikir süper! Buyurun bu da uygulaması:
Gördüğünüz gibi yavrum bir türlü ne giyeceğine karar verememiş, evi çarşamba pazarına çevirmiş, sonra bu oyundan da sıkılıp araba sürmesine devam etmiş.
Gelgelelim çocukevi oluşumu için son maddeye: Buna göre de çocuklara ait araç gereçler yine çocukların uzanabilecekleri yerlerde olacak. İstediklerini alıp oynayacaklar. Oyuncak sepeti kullanmak yok. Görüp ne istiyorlarsa onu seçecek, oynayıp kaldıracaklar. Ben de hemen koşup kitaplığımın alt katını boşalttım, oyuncaklarını dizdim. Emzirme koltuğumun ayak kısmını aldım, oğlan için üstü açık otopark haline getirdim. Kitapları için de ufak bir kitaplık ayarladım. Nah bu da sonucu:
Sevinç çığlıkları atarak ne var ne yok ortaya döktüler. Döktükleri kaldırsınlar diye yalvarmaktan geberdim ama ne yazık ki çocuklar henüz o konuya gelemediler.
Şimdi kafama takılan birkaç soru var. Çok sevgili Madam bu yöntemi geliştirirken kaç hizmetçiyle çalışmış acaba? Bebelerim bir sonraki aşamaya geçip döktükleri ne zaman toplamayı öğrenecekler acaba? Bu dağınıklığın bir çözümü vardı da ben mi atladım kitapta acaba? Yine sevgili Madam “Atım at olana kadar sahibi mat olur,” atasözünden ne kadar haberdarmış acaba?
Madamlık günümün sonunda dökülenleri toplamaktan canım çıktı. “Ben bu evin madamı mıyım, hizmetçisi miyim?” diye çok köpürdüm. Acaba dedim yanlış madama mı oynuyorum? Madam Tussoluğa soyunup bebeleri balmumundan heykel kıvamına soksam daha rahat bir hayatım olmaz mı?
Bu gavur icatlari bize göre değil bacım. Biz havada uçuşan terliklerle büyüdük :))
:)) terlik annenin el göz koordinasyonunu süper geliştiriyor, tavsiye ediyorum.
ayyy 3dk güldüm bu yoruma 🙂 süpersiniz ya
BENDEN MADAM OLMAZ
hahaha bir sonraki yazımın başlığı “benden ayı olmaz” olacaktı, ulen nereden haberin oldu diye baktım
🙂 muthişsin secce geleceğin olacak bu işte devam et derım bence hedefe az kalmış gibi
:)) kendi ekolümü geliştirmeye karar verdim
Trt1’de de bir dadı var, Süper Dadı imiş kendisi. Çocuklara madamınkine benzer taktiklerle iyi ayar veriyor ama bir hafta falan sürüyor galiba. Gerçi o bile iyi bir süre. Sabır yani, bence vazgeçme 🙂
yerli malı yurdun malı ha. bir kere izledim, beğenmiştim, internetten takip edeyim bari. olmadı bize çağırayım bir kısır yapayım anlatsın o ben kısır yiyim
5 gündür yazı yazmanızı bekliyordum, sonunda rahatladım:) zaten bütün blogu kitap gibi okudum ve bayıldım gülmekten. benim de bir oğlum var ve bu yöntemi araştırıyordum bir iki gündür ama anladım ki benim oğluma da sökmez bu yöntemler:)
söker söker. ben inatla devam edeceğim. mat olmak pahasına da olsa. sakın vazgeçme!!!!
ya bacım gözünü seveyim bu cavur icatlarına pirim verme, bizimde çok güzel ananelerimiz var, kızını dövmeyen dizini döver ve osmanlı tokatı sözleri bu tip durumlarda uygulama kolaylığı açısından için söylenmiş 🙂
neyse işin şakası bu yöntem için mangal gibi yürek ve evde iki hizmetçi lazım bence. benim denemeye bile cesaret edemeyeceğim bir yöntem.
başarılarının devamını diliyorum 🙂
🙂 yok yok ben uygulayacağım kafayı taktım, gördüğün gibi yazı dizisi başlattım, bu şarkı burada bitmez
secce hanım bırak sen madamın yöntemlerini benim yöntemlerimi kullan. madamın anlattıkları 6 yaşına gelince kendiliğinden oluşuyor.Döküyor ve aynı benim gibi topluyor 🙂
kız ilknuuuuuuuuuuuurr gitmeden bi gelir insan, buradan mı laf atacaktın ha!
sorma yaa nasib böyleymiş.izin kullanmak için gelicez yakında görüşürük inşallah.facebook ta ekle beni.ordanda haberleşiriz
valla ben de en az senin kadar relax bir anneyim.. kendine (ve maddi olarak bize) zarar vermedigi surece hersey serbest.. Mutfakta oynayabilecegi 2 cekmece var.. 1i plastik kaplar digeri tahta kasiklarin oldugu cekmece.. Ayni mantikla her odada onun oynayabilecegi alanlar belirledim ona.. Onun disindakiler yasakti.. Simdi goruyorum ki belirlenen yerler disinda hicbiryere dalmiyor oglum.. Sansini deniyor ama biz hayir deyince 2.kez sormuyor bile.. Ayrica kendiliginden gelisen bir olay olarak, doktuklerini cekmeyece koyuyor mutlaka.. Ama sadece cekmecedekileri.. Oyuncaklar aynen yerde..:)) Buna ragmen ev, ev olmaktan cikti.. daha ziyade oglanin faaliyet alani oldu diyelim..:)) Ve evet hizmetci konusunda %100 hemfikirim.. Bu yontemin en gerekli mihenk tasi olur kendisi..
benim de kız daha bir derli toplu. kız kısmı işte. topla deyince poposunu kaldırdığı oluyor. oğlan hiiiç oralı değil
ay secce beni gene güldürdün allah seni güldürsün 🙂 biz de gelecek ay yaşimiza giriyoruz bende diyordum ki ne zaman eğitimden anlayacak bu afacanlar demek daha yolumuz çok uzun allah kolaylık versin şöyle bir atasözü de var beterin beteri var. Şükür edelim gene de. 🙂
maşallah güzel yaşlar olsun inşallah.
valla ben başladım eğitime, önden gidiyorum, sana durumu bildiririm, takipte kal:)
:)) Allahtan kadın yaşamıyor :))))
:)) yaşasa da türkçe bilmiyordu zaten hehe.
toprağı bol olsun
bacım sakın yılma…arkandayım..bu formül tutarsa az adını değiştirip madam secce diye satarız..eee paramız çok olunca evleri toplayacak birileri çıkar :)))
hadi bakalım inşallah
bir de oyun halısı bölümü var yanlış hatırlamıyorsam, çocuklara oyuncaklarını üzerinde oynaması için bir paspas veriyorsun, oyuncaklarını sadece o halının üzerine dağıtıyor sonra da topluyooooorr, lay laaay ne kadar kolay 🙂 ben de bi göz atmıştım evdeki eşyalar onun boyutlarında olsun filan kısmına. yatağını indirip önündeki parmaklığını çıkarttımdı, çok hoşuna gitti, epeydir öyle kullanıyoruz kendisi yatıyo bir de küçük bir masa ve hasır koltuk aldım ikeadan üzerinde yazıp çiziyo yapbozlarını orda yapıyor. dolabında bezleri ulaşacağı yerde, git bezini getir diyorum bez, alt açma örtüsü ve ıslak mendil üçlüsünü getiriyor.kihkih kendi işini kendin yap madam mübeyyyen olmuşum galiba :D.bir de bizim evde her şeyin minyatürü olmaya başladı, çamaşır makinası, ütü, elektrik süpürgesi gibi gerçekten Elif’in çok hoşuna gidiyor. geleceğin ev hanımını yetiştiryorum ben haha. Bu arada ben de bi göz atıp çok etkilenmişim kitaptan 🙂
derinlerine inersek kullanacak çok şey var gibi geliyor bana. biraz daha inceleyim. bi yazı dizisi çıkarıcam kararlıyım
Ne kadar tatlisiniz, oglum yanimda uyuyor bende yazinizi okuyorum, kahkahalarla okudum tabi icimden :)) sevgiler
:)) tşk ederiim
her gün tıklıyorum zaten seni günde kaç kez deniyorum şansımı belki yeni yazı gelmiştir diye tık manyağı yaptım bloğunu çok çok yaz bebelere kuvvet kolay gelsin
:))))))))) bu gazla hemen yeni yazıya oturuyorum. tşk ederim
İnşallah çok işine yarar bu yöntem.Benimde 1,5 yaşında kızım var yazı ile ilgisi yok ama belirtmeden geçemedim geçen senin bebelerin yemek yeme vidosunu paylaşmıştın ayy o kadar işime yaradıki anlatamam benim kıza yemek yedirirken (çok zor yer kendisi) açıyorum senin bebelerin vidosunu bayılıyo bebe bebe diye diye izliyo bende o arada yediriyorum yemeğini sağol valla.
ahahaha ay hatice çok tşk ederim. çok sevindim işe yaradığına. tuvalet eğitimi vereyim, senin kız üzerinde kullanmak üzere bir de tuvalet videosu çekeyim bari. maksat kamu hizmeti
Butun bebeler boyle mi oluyor bir muddet sonra :/ korkuyorum yaa 🙁
Hayır Sibel’cim, sadece %99’u böyle 🙂 Ama anaları da az tahrik etmemiş çocuklarını evin ağzına etsinler diye 😀
merak çocuğun yaradılışında var. çocuklar böyle olmazsa korkmak lazım. bidon doğurmadık ya şekerim, elbette hareket edecekler
Valla bende rahat bir anneyim.Öyle aç ağzını köpek geçti,kuş uçtu diyerek yemek yedirmeye hiiiç tahammülüm yok.Yemeği önüne koyuyorum kendi kendine yiyiyor.Evin halini hiç sorma ama halıları kaçıncı kez yıkamaya verdiğimi hatırlamıyorum.
ben yıkamaya da vermiyorum. zira didik didik oldu halılar. biraz akılları kessin değiştireceğim tüm evi.
Madam Ipekag, devekusu tüylü şapkasının izin verdiği kadar sarıldi ve kipkirmizi rujlu dudaklarını buzerek, iki yanağının ilerisindeki havaya dogru öpücük sesi çıkardı. (sosyete stayla)
Montessori, montekristoya donmeden:
Ikea su bardaklari en alt cekmecede.su isteyen gidip kendi içer, hatta bize de getirirler. Yine boylarının erişebilecegi yerde plastik saklama kapları var. Ekmek, cerez bilmemne isteyen kendi alir, altına da tabak, kap neyse alir oyle gider.
Hersey ortada degil, kullanacakları seyler ulaşacakları yerde; dis fırçası, el havlusu.
Madam Ipekag, ben de sizden bir yorum gelmeyince şaşırmıştım. yoksa bilmediği bir konuya mı el attım dedim, cevabımı aldım, teşekkürlerimi sunarım.
bonjur matmazel
Aaa ben cok umitliydim bu Montessoriden. O kendi isini yapacakti ben yan gelip yatacaktim. Nolacak simdi ? 🙂
olcak olcak, çabalamaya devam
Şimdi ben tembel bir insan oldugumdan dolayı bu madamın tarzına hasta oldum. Aynen her şey kendi hizasında, her işini kendi yapması için teşvik ettim filan. Kız şimdi 3 yasında. Her işini kendi yapıyor mu yapıyor. Dagınıklık dersen o konuda pek fazla bir gelişme arama. Hee, canı istedi mi benden güzel topluyor yeminle ama canının istediği sınırlıdır 🙂 Ben de saldım çayıra mevlam kayıra devam ediyorum. İyi ki 15 te bir temizlikçi geliyor, yoksa halim haraptı. Sevgiler, saygılar efendim 🙂
bak bacım demedi deme. secce bacı isimli bir eğitim programı geliştiriyorum. bebelerim tek kendi işlerini yapmakla kalmayacak kısa sürede analarının da işini yapacak. 15te bi temizlikçiye bile gerek kalmayacak, haftada bir sırayla tüm işi yapacaklar. ben de konken oynıycam eşle dostla. konuyla ilgili çalışmalarım devam ediyor, hatta kal!
Secce benim de hayalim bu, kendi işleri ile kalmayıp analarınınkini de yapmaları, ama henüz tam tersi durumda, iş yapmak bir yana sürekli iş çıkarıyorlar. Neyse sen uğraş takipteyim, tutarsa ben de geliyom:)
🙂 tamamdır
yeminle koptum gene…
harıkasın sen yaa..uykusuzluktan oluyorum.. bıdıklar uyuyor bırazdan uyaırlar.yattımbırazcık uyuycam soozde ama yazılarını okumaktan uyuyamıyorum ıyımı ::))))
kızım yat uyu deli misin. yazılar kaçmıyor ya
ayyy secce alemsin yine krize girdim..sen çok yaa e mi…
aynı kendimi gördüm oynasın diye herşeyden elimi eteğimi çekiyorum bi ara..sonra evin o halini görüp kuduruyorum çocukta şaşırıyo “lan bu ladın ne dengesizdir az önce yapıyordum gözümün içine bakıp gülüyo hoşlantı duyuyodu şimdi ise söyleniyo” diye :)))
bir madam adayı olarak belirteyim ki madamlıkta en önemli şart istikrardır, bacım. kendimiz gibi dengesiz bebeler yetiştirmeyelim:)
son cümleyi okurken telefon çaldı gülmekten açamadım iyi mi:) ben montessori falan okumadım daha ziyade evi çocuk için güvenli hale gelsin diye şekil değiştirdim. örneğin prizlerde çocuk kilidi olmasına rağmen önlerinde tekli koltuklar, cam onlerine kesinlikle birşey yok, koltuk sehpa vs. (Allah korusun üstüne çıkarlar falan) mutfaktaki 2. çekmece paşanın , kendi plastik kap kacakları orda, ama beyimiz zaten cekmece kulplarına basarak mutfak tezgahına oturup bardaklıktan alıyor bardağını. 19lt. damacanayı ittire ittire mutfak raflarına yada buzdolabına çıkıyor (bizim buzdolabının buzluk kısmı altta,dolap kısmı üstte) veledi kaç kere dolabın içinde yakaladık:) kısacası elleme, yapma, cıs falan deyip bu veletlerin merak duygusunu engellemezsen,ilerde evi supururken supurgeyi kendisine verip halıları temizletebilirsin( bizimki illa ben yapıcam diyor valla bende yaptırıyorum) bizimki bayadır kuvette kendi basına yıkanıyor hatta gaza gelip bizim sampuanları da boca ediyor kuvete:)) oyuncak toplam kısmı yalan, evin tek bi odası değil her odası talan vaziyetinde ama sadece ilk kez çok istediği birşeyi legolarını toplarsa yapacagımı söyledim ve o da topladı. haa birde oyuncakları sepet koymaya gerek yok demiş ya madam, bu sıpalar zaten sepeti devirip istediklerini alıyorlar. öyle ya da böyle:))
oooooooooooooo harika bi iş çıkarmışsın. sen madamı okumamışsın ama madam seni okumalıymış
dogru diyosun cnm yaa kendi blogumda brifing veriyorum bebelere sole yapin bole yapin bole davranmayin diye is pratige gelince herzaman uygulanabilir olmuyo ama be demisler; ” imamin dedigini yap yaptigini yapma:)))
:)))))))))))))))))))))))
ha ha okudukça ben de madam montesorri imişim de farketmemişim dedim,bi araştırdım,evet evet öyleymişim.ama benimki üşengeçlikten kendi kendine gelişmiş.kalkıp su falan dolduramam,kendisi alır,tezgah kenarında hep birşeyler bulunur,anne ben ne yiyeceğim diye sormasın.bezelye,barbunya hep oğlum ayıklar ki zaman geçsin,böyle böyle olduk madam.
ooo elleriniz dert görmesin madam
sanırım bu madam montessorri de çok tembeldi belki oda marketlerden tembel avrat reyonundan alışveriş yapıp doğranmış ıspanak pırasa yada balkabağı alıyordu..sonra bakti ki millet buna laf ediyo bu da montessorri eğitimi adı altında yutturdu millete kurtuldu..şimdi de bize mi çakıyolar bunu acep :PPPP
hahaha madam madam olalı kafasına böyle taş yememiştir eminim
öle hızlıca talaya atlaya okumuşsun kaçırmışsın işte toplama bölümünü:Pdüzgün okusaydın çocuklarda ona göre davranırdı:))))
tekrar alayım bakayım kitabı elime
Ay cok guldum yaziyi okurken cok hossun valla :))) Ben amerikada yasiyorum, burda bir turk bayan acmisti montessori okullardan onunla tanisma firsatimiz oldu, benim ikizler ozaman 20 aylik falandi kres sinifida acmis illa gelip bakmami soyledi. Neyse bende aldim cocuklari gittim okulu gezdirdi anlatti falan ben cokta bir degisiklik bulamadim acikcasi, cocuklara herseylerini kendi baslarina yapmalari ogretiliyormus iyide diger kreslerdede ayni egitim veriliyor zaten burda inanki ben arti olarak sunuda yapiyorlardi diyemiycem, herseyi dokunarak ogretiyorlarmis tamam digerleride ayni yani hic bir fark goremedim sadece para disinda cunku digerlerine gore iki katiydi bende cok gereksiz gorup benim evimin yanindaki normal bir krese gonderdim inanin ayni ilgi ugras burdada mevcuttu. Turkiyede nasil isliyor bu sistem bilmiyorum ama ben amerikada hic bir fark gormedim oyuzden cocuklari oraya yollamadim buda benim kendi dusuncem tabiki.
Sen zaten kapmissin konuyu bence illa boyle bir okulda anlatilmiyor boyle seyler bunlar annelik hislerimiz gibi geliyor, cunku herseyi cocuk ilk annesinden ogrenmiyormu zaten biz cocuga arabayi ucagi ogretmiyormuydukki bayan montessori yeni birsey bulmus gibi cikiyor ortaya anlamadimki . Sevgiler
ben de bilmiyorum ne normal sistemi ne bunun işleyişini.bazı şeylerin isimleri iyi para ediyor.belki kadın sistemi kurduğunda o zamanki şartlara göre çok sıradışı bir şeydi, ama şimdi herşey gelişti. önemli olan gerçekten çocuğa yol gösterici olabilmek ama sınırlamadan, tökezletmeden. gerisi zaten çocukta.
sitene bakıp sinir krizi geçirmiştim ne çok şeye vakit bulabiliyorsun diye. demek kzılar kreşte ha. şimdi çıktı ortaya sebebi:)
Yok canim ya oyle bir donem yollamistim biraz kafami dinliyim diye, kizlarin psikolojisi cok bozuldu her gittigimizde yerde onlari birakicam diye pacama yapisir oldular zeten okula biraktigimdada salya sumuk ciyak ciyak ayrildik, sonra birkac doktor arkadasim 2 yasin cok erken oldugunu soyleyip kizdilar bana bende tamam dedim vazgectim aldim geri evdeler simdi yani anlicagin :)) Belki bir sene sonra denerim bir daha :))
Selcen vallahi koptum ya öldürdün beni gülmekten madamım benim :)))))
Secce blogunu ne zaman okusam karnıma ağrılar giriyo bu kadar şeyi nasıl aklında tutabiliyosun. Vallahi harikasın insana iyi geliyosun 🙂
tşk ederim:P
Çok güzel tespitler, hep yazarlar yazarlardı da senin gibi pratiğe dökünce neymiş ne değilmiş daha net alşılıyor 🙂
Madam secce harikasın…
Bende merak ediyordum neymiş bu montessori diye..
Ben daha oğlan emeklemeye başlamadan tüm övür zıvırı topladım, kitaplıkları demonte edip kaldırdık pencere önleri boş hatta bi balkonu bile iptal ettik(cam balkon yok diye) dresuarı duvara monte ettik.
Çocuğun uzanabileceği tüm dolap ve çekmecelerde onun alabileceği şeyler var hatta arada bi tuhaf yerlere oyuncak atıyorum karıştırıp bulunca sevinsin diye
İlaçlar, makas ve deterjanlar nerdeyse kasada(ben bile almaya üşeniyorum çoğu zaman:) )
Salonda kocaabi top havuzu
..koca bi top havuzu 300 top, salıncak sallansan at..oturma odasında çadır ve trambolin olarak kullansın diye aldğmz tek kişilik yatak var koltuğunda kaydırak yaptık:))
4.ayından itibaren soluğunu hep yanına koyarım su içermizin demem o isterse kendi içer..mutfakta onun alabileceği yerlerde kayısı, incir vs. Olur ne zaman canı çekerse gider yer…vs. Vs
Heeeyt be..bende kendimde sorun var zannediyordum meğer madamlıktanmış:)) madam gelsin de görsün bakalım kim madam kim köle isaura:))
(Madam oldum ama bi yorumu yazamadım kusura bakmayın bi taraftan emzirirken ancak böyle oluyor)